Anoreksiya Nevroza

Anoreksiya Nervoza Nedir?

Yeme bozuklukları arasında en yıkıcı etkiyi gösterebilen anoreksiya nervozadır (Siyez, & Uz-Baş, 2009).

Tanı kriterine göre anoreksiya nervoza şu özellikleri barındırır (APA, 2013):

  • Kişinin gereksinimlerinin çok altında kısıtlı yemek yemesi. Bunun sonucunda oluşan aşırı kilo kaybı.
  • Kilo almaktan aşırı derecede korkma. Bunun sürekli olarak kilo vermeye çalışma davranışına dönüştürme. Çok düşük kilolardayken bile kilo almayı zorlaştıran davranışlara devam etme.
  • Vücut imgesinde bozukluk. Kendilik değerinde kiloya ve vücut şekline gereğinden çok önem verme.

Genel düşüncenin aksine anoreksiya sadece ‘’yediklerini kusma’’ rahatsızlığı değildir. Tıkınırcasına yeme/ kusma sadece bir tipidir. Bu tipte kişiler belirli tıkınırcasına yeme nöbetleri yaşar ve/veya kusma davranışı gerçekleştirirler. Kendilerini kusturabilir veya bunu ilaç yardımıyla gerçekleştirmeye çalışabilirler.

Bunun yanında kusma davranışı gerçekleştirmeyen kısıtlayıcı tip de bulunmaktadır. Bu kişilerde aşırı kilo verme; yemek yememe, ekstrem diyetler ve sporla gerçekleştir.

En Yaygın Olduğu Grup ve Risk Oluşturan Faktörler

Kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak görülen anoreksiya nervozanın en yaygın olarak başladığı dönem ergenliktir (Lock, 2010).

Anoreksiya nervoza olan kişilerin neredeyse %90’ını kadınlar oluşturmaktadır (Brotman & Herzog, 1990). Hemen hemen herkeste 25 yaşından önce başlamaktadır (Hoek, & Hoeken, 2003; van Son ve ark., 2006).

Bu yaş grubunun riskli olmasının en önemli nedeni bu dönemde yaşanan biyolojik ve sosyal dönüşümler olarak görülmektedir (Bulik, 2002).

Bunların yanında,

  • çekirdek aileden birinin anoreksiya nervoza geçirmiş olması
  • bir yakınının kaybı veya hastalık geçirmesi
  • okul, iş veya ev ortamında değişiklikler olması
  • boşanma
  • sosyokültürel normlar
  • cinsel travma
  • düşük benlik saygısı (Silverstone, 1992)

risk oluşturan faktörlerdendir (Topbaş, Bingöl, Pelitli, Tezel, Önder, Şahin, 2019).

Sonuç olarak, anoreksiya nervoza birden çok faktöre dayanmaktadır. Kişisel hayat deneyimlerini, aile ve toplum değerleriyle birlikte incelemekte yarar vardır. Kişilerin sosyal ve fiziksel olarak kendilik bilinçleri bu ortamlarda şekillenmektedir. Bu bilincindin de yeme davranışlarında etkili olduğu bilinmektedir (Topbaş ve ark., 2019).

Anoreksiya İle İlişkili Aile Tutumları

Ergenlik dönemindeki gençlere yeterli alan sağlanmaması anoreksiya için risk oluşturabilmektedir. Bunun yanında, aile ilişkilerinin soğuk ve doyumdan uzak olması eğilimi arttırmaktadır (Siyez & Uz-Baş, 2009). Depresyon, alkolizm gibi başka psikolojik sorunların da anoreksiya geçiren kişilerin ailelerinde daha çok görüldüğü bilinmektedir (Tozzi ve ark., 2003).

Yüksek başarı beklentisi bu ailelerin başka bir karakteristik özelliğidir (Siyez & Uz-Baş, 2009). Anoreksiya geçiren kişiler ailelerini empatiden ve desteklemekten uzak olarak tanımlamaktadır (Lattimore ve ark., 2000).

Anoreksiya İle İlişkili Sosyokültürel Tutumlar

Son yıllarda dizi, film, programlar ve diğer medya unsurlarının dayattığı kalıplaşmış bir güzellik algısı bulunmaktadır. Bu algı kişileri dayatılan ‘’ideal ölçülere’’ ve ‘’mükemmel’’ olmaya zorlar derecededir (Hacıoğlu, 2017). Bu da kişileri vücutlarına karşı bir obsesyona itebilmektedir. Hatta, daha önceden fark etmedikleri ya da rahatsız olmadığı yönlerini kusur olarak görmelerini sağlayabilmektedir. Sonuçta bütün bunlar sağlıksız yeme tutumlarını tetikleyebilmektedir (Topbaş ve ark., 2019).

İlişkili Olduğu Diğer Sorunlar

Anoreksiyaya birçok fiziksel ve psikolojik sorun etki edebilmektedir. Fiziksel sorunlar genellikle yetersiz beslenmeden kaynaklanmaktadır. Psikolojik sorunlar ise hem anoreksiyayı tetiklemede hem sonucunda etkili olabilmektedir. Bunlar;

  • Fiziksel Sorunlar
  • Hipotermi
  • Hipertansiyon
  • Hipotansiyon
  • Böbrek yetmezliği
  • Saç dökülmesi
  • Cilt kuruluğu
  • Kadınlarda regl kesilmesi
  • Hatta ölüm ile sonuçlanabilmektedir (McDermott ve ark., 2002).
  • Psikolojik Sorunlar
  • Yüksek seviyelerde anksiyete ve depresyon
  • Obsesyon
  • Düşük özgüven
  • Aile ilişkilerinde ve sosyal hayatta zorluklar
  • Madde bağımlılığı
  • Kişilik bozuklukları

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

  • Psikodinamik ve gelişimsel temelli bireysel terapi
  • Bilişsel davranışçı terapi (Cooper & Stewart, 2008)
  • Aile terapisi

İlaç tedavisi ise çok tercih edilen bir yöntem olmamaktadır (Courtier & Lock, 2007). Eşlik eden anksiyete, depresyon gibi sorunlarda etkili olabilse de anoreksiya için önerilen bir tedavi yöntemi değildir.

Anoreksiya nervoza tedavisinde hem fiziksel hem psikolojik destek çok önem taşımaktadır. İhtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız hemen bir uzamana danışmalısınız. Ancak, tedavi edildiğinde bile tekrar yaşanma riskinin yüksek olduğunu unutmamak gerekir (Powers & Santana, 2002).

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir