Çocuklar ve Sınırlar
Sınırlar çocuğa pek çok açıdan farkındalık kazandırır. Sınırlar ve kurallar sayesinde çocuk etrafındaki çevreye uyum sağlamayı öğrenir. Böylece çocuğun hareket sınırları çizilmiş olur. Doğruyu ve yanlışı ayırt etmeyi, bireysel ve toplumsal kuralları öğrenirler. Hareketlerinin sonuçları olabileceğinin farkında olmalarını sağlar. Sınırlar kişiyi yaşama hazırlayıcı bir işleve sahiptir, güvenilirlik, özgünlük, aidiyetlik ve benzeri hisleri öğrenmelerinde de büyük rol oynar. Çocuğun kendine ve etrafındaki kişilere saygısı sınırlar ve kurallar sayesinde gelişir. Kendini diğer bireylerden ayırt edebilmesi ve kendini bireysel farklılıklarıyla kabul etmesi sınırlar sayesinde olur. Sınırların açık ve net bir şekilde belirtilmesi çocuk için önemlidir. Böylelikle çocuğa onun alanının nerede başladığını ve nerede bittiğini göstermiş oluruz.
Sınırlar Olmadığında
Eğer aile tarafından çocuğa sınırlar çizilmezse veya belirsiz, tutarsız sınırlar söz konusu ise çocuk bir belirsizliğin içine çekilebilir, neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunda ayrım yapamaz hale gelebilir. Böylece çevresindeki her türlü ortama ayak uydurmakta sıkıntı yaşar. Kurallar ve sınırlar evde başlar. Eğer ev içerisinde aile çocuğa sınırlar çizmiyor ise çocuk dış dünyaya adım attığında sınırları olmayan, her istediğini yapabileceğini düşünen bir bireye dönüşebilir. Bir bakıma dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen bir birey ortaya çıkar. Sınırları olmayan bireyler kendilerine has özellikler oluşturamazlar ve bu sayede kişiliklerinin oluşumunda büyük sıkıntılar yaşarlar.
Başkalarının Sınırlarına Saygı Göstermek
Çocuk kendi sınırlarını oluştururken başkalarının sınırlarına da saygı göstermeyi öğrenir. Sınırlar her nasıl evin içinde başlıyor ise başkalarının da sınırlarını öğrenme yetisi bize en yakın çevrede başlar. Çocuk başkalarının sınırlarını da ilk ailesinde, kardeşlerinde ve arkadaş çevresinde öğrenir. Diğer bireylerin de kendilerine özel sınırları olduğunu, her zaman kişilerin kendisi gibi düşünmeyeceğini, onların da kendisinden farklı özelliklere, fikirlere, ortamlara sahip olan ayrı bireyler olduklarını görmeye başlarlar.
Hayır Demek
“Hayır” kelimesi çok güçlü bir sınır belirtisidir. Aileler çocuğa hem “hayır” kelimesini kullanmalarını hem de bir başkası kullandığında buna saygı göstermelerini öğretmelidirler. Başkalarına saygı göstermenin temeli bir bakıma “hayır” kelimesine nasıl tepki verdiğimizle başlamaktadır. Diğer bireyler sınırlarına, düşüncelerine saygı duymak, hak verebilmek ve empati duygusunun temelini “hayır” kelimesi oluşturur. Bu temel sağlıklı bir biçimde oluşturulamaz ise çocuk gelecek yaşamında empati duygusundan yoksun kalabilir. Sınır kavramına aşina olan çocuklar benmerkezcilikten uzak durmayı öğrenirler. Bu sayede çevrelerindeki insanlara değer vermeyi öğrenebilirler ve kalplerinde kendilerinden başka insanlara yer verebilme yetisi bu şekilde başlarlar.