Boşanma Süreci ve Yönetimi

Günümüzde boşanma oranlarının artmasıyla birlikte en çok akla gelen konu boşanma sürecinin psikolojiyi nasıl etkilediğidir. Elbette ki hayatımızdan birini çıkarmak sanıldığı kadar kolay değildir ve bazen taraflar boşanmayı ne kadar çok istese de bu, psikoloji açısından çok zorlayıcı bir süreç olabilmektedir. Boşanma sürecini kolay atlatabilmek veya boşanmayı engellemek için birçok çift, çift terapisi veya aile terapisine başvurmaktadır.

Boşanma birçok insan için ölüme yakın bir kayıp olduğundan dolayı, aslında bu dönemi yas tutma sürecine benzetebiliriz. Bu bağlamda en çok bilinen model Kubler-Ross (1969) Yas Modeli’dir. Modele göre üzüntünün 5 aşaması vardır ve bu aşamalar boşanan çiftlerde görülebilir:

  1. Göz Ardı Etmek

İlk aşama olan göz ardı etmede çift, bitmiş olan ilişkiyi devam ettirmeye çalışabilir ve bu süreçte dışarıya her şey yolunda izlenimi verebilirler. Bu süreçte taraflar sorunun veya sorunların farkına varamayabilir veya varsa bile görmezden gelebilir. İlk bakışta kişinin benliğini koruma amaçlı bir savunma mekanizması olarak görülse de aslında kişiyi yaralayan bir süreçtir.

  1. Öfke

Göz ardı etme süreci bittikten sonra, öfkeli yüzleşmeler yaşanmaya başlanır.  Suçlama, hiddet ve kırgınlık yoğun olarak hissedilir. Bu aşamada kişi hayata, partnerine ve kendisine yoğun bir öfke hisseder. “Bu neden benim başıma geliyor?” tarzı sorular çok yaygındır. Öfke, bu süreçte yaşanması gereken önemli bir duygudur; kişinin gerekli fakat zor adımları atmasını sağlar (örneğin, evden ayrılmak). Öfke ile oluşturulan enerji olmadan bu adımlar asla atılamayabilir.  Fakat terapistler danışanların öfke enerjisini nasıl faydalı bir harekete dönüştürecekleri ve yolun sonunda negatif bir sonuç olmaması konusunda etkili olabilirler.

  1. Pazarlık

Boşanan çiftlerde görülen kısa süreli iyileşme çabalarıdır. Boşanan çiftler birbirleriyle pazarlık yapmaya başlarlar ve pek çok çift son dakika değişimleriyle evliliklerini kurtarmaya çalışır (örneğin, partneriyle daha çok ilgilenmeye başlayabilir). Pazarlık aşaması psikolojik olarak önemlidir, çünkü bazı insanlar için evlilikte neyin yanlış gittiğini bulmak ve düzeltmek için sorumluluk almanın ilk işaretidir. Fakat unutulmamalıdır ki bu süreçte atılan adımlar maalesef geçtir ve çoğu zaman evliliği kurtarmada yetersizdir.

  1. Depresyon

Bütün pazarlık yolları tüketildikten sonra ilişkinin gerçek durumu ortaya çıkar “Evliliğim bitti, boşanıyorum, bu gerçek!” düşünceleri ile birlikte olumsuz duygular ve depresyon başlar. “Hayatım bitti, bundan sonra mutlu olamayacağım” tarzı düşünceler başlar. Sanılanın aksine bu süreçteki depresyon ve mutsuzluk yaşamak normaldir ve bir nevi faydalıdır. İlişkinin bittiği hissiyatının kesinleşmesini ve kabullenmeyi sağlar.

  1. Kabullenme

Kabullenme, eşe duyulan bağlılık sonunda bittiğinde gerçekleşir.  İlişki ne kadar yoğun duygularla yaşanmışsa, kabullenme noktasına gelmek de o kadar zor olur. Bu noktada kişi geçmişe sine çeker ve hayatına devam etmeye başlar.

Boşanma Sürecinde Neler Yapılabilir?

Öncelikle kişinin boşanma sürecinde yukarıda bahsettiğimiz aşamalardan geçeceğini bilmesi gerekir. Bu süreç esnasında öfke, yalnızlık, umutsuzluk gibi duygular hissetmekle birlikte bu duyguların aslında normal işleyişin bir parçası olduğu gerçeğinin farkında olmak önemlidir. Fakat bu süreçler geçici süreçlerdir ve kişi kabullenme aşamasına geçtiğinde bitecektir. Bunun yanı sıra boşanmanın dünyanın sonu olmadığını ve bu süreci atlattıktan sonra yaşamınıza istediğiniz yerden devam edebileceğinizi unutmamalısınız. Eğer durum içinden çıkamayacağınız kadar zorlayıcı görünüyorsa profesyonel bir destek almalı Beşiktaş/Etiler’de bulunan psikolojik danışmanlık merkezimizde çift terapisi veya aile terapisini denemelisiniz.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir