Kendini Değersiz Hissetmek

Kendini değersiz hissetmek, bireyin kendi hakkındaki memnuniyetsizliğini ifade eder. Bu hisleri taşıyan birey hayattan zevk almamaya ve öz saygısını da zamanla yitirmeye başlar. Değersizlik hissi çok fazla insanda bulunan, ancak herkeste farklı ölçüde görülen, temelleri ise çocukluk yıllarında atılmış bir durumdur. Bireyler yaşadıkları bu duyguyu tarif etmekte zorlanır, sorunun kaynağı ile ilgili bir fikir sahibi olmazlar. Çocukluk yılları ve aile ile olan ilişki, kurulan bağ çok etkilidir. Özellikle de sevgisiz ve hırpalanarak büyüyen çocuklarda ne yazık ki bu duyguya daha sık rastlanılmaktadır. Bu duygu hayatın her alanında sizi etkileyen, ne kadar çok şey başarmış olursanız olun içten içe sizi yiyip bitiren küçük bir kurt gibidir.

Bireyin kendini değerli görmesi için çevresi ile ilişkisi de büyük önem arz eder. Dışarıdan aldığı geri bildirimler kendisi ile ilgili düşünceleri olumlu yönde etkiler. Ancak çevrenin sadece sözlü bir biçimde değil, davranışları ile de bu durumu pekiştirmesi gerekir. Kendini değersiz hisseden birey ebeveynlerin tutumu, arkadaş çevresi, iş arkadaşları gibi tüm yakınlarının onun hakkındaki düşünceleri ile mutsuz olur. Genellikle etrafındaki insanlardan onay alma ihtiyacı hisseder, kendini kanıtlama çabası içindedir. İhtiyac duyduğu onay ve kabulü aldığında kısa süreliğine de olsa kendini iyi hisseder. Yüksek fedakarlıklar, boyun eğici uyum şeklindeki davranışlar, temelde istediği onayı almak için gerçekleştirdiği eylemlerdir. Kendisine değer vermediğini düşündüğü soğuk birinin duygularını kazanmak için elinden geleni yapar ve onu kazandığını düşündüğü anda ise eski ilgisini kaybeder. Çoğu zaman kendisini sürekli olarak içten içe eleştirirken asla başkasını eleştirmez.

Ebeveynlerin sevdiğini söylemesi, çok önemli olduğunu sık sık sözlerle vurgulaması, ancak davranışları ile göstermemesi bireyin iç dünyasında çatışma yaşamasına, aynı zamanda kendi değerini sorgulamaya başlamasına da neden olur. Zaman geçtikçe bu his onu rahatsız etse de yaşadıklarını ve hissettiklerini değiştirmek için kendinde suç bulamaz. Bu ve benzeri durumlar yalnızca büyüme aşamasında değil, ilerleyen dönemlerde de tekrar ortaya çıkar. Romantik ilişkilerinin yanı sıra arkadaşlık ilişkilerini de etkiler.

Değersizlik duygusu kimi zaman psikolojik rahatsızlıklarda da açığa çıkan bir duygudur. Örnek vermek gerekirse depresyonda olan bir kişi kendine sitem etme, aşağılama, hor görme davranışını daha fazla tekrar eder.

Değersizlik duygusu oldukça zor bir durumdur. Bu duygu ile başa çıkabilmek için öncelikle bireyin bu süreci anlamaya çalışması, kendi algılayışı üzerine düşünmesi ve çalışması önemlidir.

Peki bu duygu ile başa çıkabilmek için neler yapabiliriz?

  • Kendinizle Barışın!

Sahip olduğunuz, sizi siz yapan özelliklerinizle barışın. Görüntünüz, kişiliğiniz, beğenmediğiniz yönleriniz hatta beceriksizliklerinizle de.

  • Geçmişe Sünger Çekin!

Geçmiş için artık yapılacak bir şey yokken  gelecek hala bizim elimizde.. Geleceği düşünmek, hayaller kurmak ve bu hayalleri gerçekleştirme adına savaşmak çok daha iyi bir seçenektir.

  • Size değer vermeyen insanlardan uzaklaşın!

Enerjinizi ve modunuzu düşüren insanlardan uzaklaşın.

  • Uzman Yardımı Alın!

Sorunla başa çıkamadığınızı düşünüyor ve günden güne daha da yıprandığınızı hissediyorsanız Etiler’deki psikolojik danışmanlık merkezimizdeki uzman psikologlarımızdan yardım almak yerinde bir karar olacaktır.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir