Kuşkuculuk

Kuşkuculuk Nedir?

Kuşkunun genel tanımı “inanç ve inançsızlık arasında kalan duygu” şeklindedir. İnsanlar olaylar karşısında “emin olamama” ve “güvensizlik” duygularını yaşadıklarında kuşku ortaya çıkar. Bu duygu çoğu insan için normal bir duygudur. Ancak bazı zamanlarda kimi bireyler için bir sebebi olmadan bile aşırıya kaçabilmektedir. Kuşkuculuk insanlara olup bitenlerin arkasında geçerli bir sebep olmaksızın görünenden farklı şeyler olduğuna inanmaya yönlendirir.

Şema ve Kuşkuculuk

Şemalar etrafımızda olup biteni yorumlayıp onlara uyum sağlayarak yaşamın gereklerini yerine getirebilmekte kullandığımız zihinsel yapı taşlarıdır. Kişinin kendisi ve çevresi hakkında sahip olduğu yaygın temalardır. Şemalar çevremizden edindiğimiz bilgiyi anlamamız için kafamızda oluşturduğumuz kalıplardır. Bu kalıplar yaşamımız boyunca gelişerek bizim davranışlarımızı, hislerimizi, düşüncelerimizi ve başka insanlarla olan ilişkilerimizi belirlemekte önemli rol oynar. Şemalar küçük yaşta başlar ve yaşam boyu gelişir. Kısacası şemalar çocukluk zamanımızda bize zarar vermiş olan yaşantıların beynimizin içindeki güncel temsilleridir.

Young’a göre terapide değinilmesi gereken 18 farklı şema vardır bunlardan bir tanesi kuşkuculuktur. Bu şemaya sahip olan insanların en temel özellikleri başkalarına güvenememeleridir. Kuşkuculuk şemasına sahip olan insanlar genel olarak başkalarının onun canını bile isteye yakacağına, küçük düşüreceklerine, aldatacaklarına, yalan söyleyeceklerine inanırlar. Bu insanlar aşırı haksızlık ve ihmale maruz kaldıklarını düşünürler. İnsanların onlara bilerek zarar verdiklerine inanırlar. Sürekli olarak insanların dürüstlüklerini ve insanların kendilerine olan ilgilerini sorgularlar. Sonuç olarak bu şemaya sahip olan insanlar kendilerini korumak amacıyla kendilerine kuşkuculuk duvarı örerler ve insanların kendilerine fazla yaklaşmalarına izin vermezler.

Kuşkucu Olmak Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Kuşkuculuğun bireyin günlük hayatının üzerinde pek çok negatif etkisi vardır. Kişi karşılaştığı her durum ve bireyi sorgular pozisyonda olduğu için güven hissinden yoksun kalır. Güven hissinden yoksun kalan birey kendisini sürekli diken üzerinde hissedebilir. Kuşkucu insanlar kafalarında her zaman en kötü senaryoyu kurarlar, yakın ilişki kurmakta sıkıntı çekerler ve karşılarındaki insana kendilerini tamamen açamadıkları için her zaman yüzeysel ilişkiler kurmak zorunda kalabilirler. Çoğunlukla, sosyal ortamlardan kaçınırlar çünkü sosyal ortamlarda insanların onları içten içe aşağıladıklarını düşünürler. Diğer insanların onları inciteceklerini düşündükleri için önleyici saldırıda bulunabilirler. Başkalarının, onları kullanmalarına izin verebilirler çünkü hem kullanılmanın yalnız kalmaktan daha iyi olduğunu düşünürler hem de kendilerinin kullanılmayı hak ettiklerine inanırlar. Özel bilgilerini paylaşmaktan çekinirler çünkü insanların bu kişisel bilgileri kendilerine karşı kullanacaklarını düşünürler. Kendilerini güvensiz, samimi olmayan, şüpheci ilişkilerin içinde bulan kuşkucu insanlar güven, sadakat ve benzeri gibi sıcak duygulardan mahrum kalırlar.

Kuşkuculukla Nasıl Baş Edebiliriz?

Kişi öncelikle kendisine şu soruları sormalıdır:

  • Şüphelerime benden başkaları gerçekçi buluyor mu?
  • Şüphelerim duygularımdan mı yoksa mantığımdan mı ortaya çıkıyor?
  • Objektif miyim?
  • Şüphe içeren düşüncelerime alternatif bir düşünce geliştirebilir miyim?
  • Şüphelerimin doğru olmadığı sonucuna çıkacak kanıtlarım var mı?
  • Güvendiğim insanlar şüphelerimi mantıklı buluyor mu?

Kişi şemasını iyileştirmek amacıyla güvenilir ile güvenilmez arasındaki farkı ayırt etmeyi öğrenmelidir. Birey risk alıp kendisini başkalarını açmaya çalışmalıdır bu sayede güvenilir sosyal ilişkiler kurabilir. Aynı zamanda kişi şimdiki hayatında taşıdığı şemaların çocukluk yaşantılarından kaynaklandığını fark ederek kendi kuşkuculuğunun kaynağını algılayabilir. Ancak her şeye rağmen ilerleme görülmüyorsa biz uzmana başvurun.

Paylaş :
Yorum

Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir